31 Mart 2010 Çarşamba

ÖNSÖZ


Tarih Türklerden çok sey ögrendi. Onlarin elinden çikma öyle eserler var ki, medeniyet için birer süs teskil etmektedir...
(Ünlü Avusturyalı Doğu bilimci Baron Joseph von Hammer-Purgstall) 
Türk Milleti'nin tarih boyunca kurdugu devletlerin sayisinin 180'i buldugu kabul edilir. Hatta pek çok tarihçi, arastirmalar derinlestirildikçe bu sayinin daha da artabilecegini belirtmektedir. Bu devletlerden 16 tanesi ise dünya tarihinde etkili rol oynamis, çok güçlü devletlerdir.Prof. Dr. Kemal Tahir'in 1966 yilinda söyledigi gibi: "Türk Milleti'nin bütün tarih boyunca bayraksiz ve devletsiz kalmamasi rastgele ve bosuna degildir. Onun çekirdegindeki dinamizm, ona devlet kurma yatkinligi getirmis... Devlet kurmak baska bir seydir, devleti yönetmek baska bir seydir. Türk Milleti tarih boyunca devleti hem kurmada, hem yönetmede ustalik göstermistir."

Türk Milleti her biri digerinden güçlü olan bu 16 devletle ve bu devletlerin yönetiminde gösterdigi üstün kabiliyetle tüm dünya milletlerine tarih boyunca örnek olmustur. Bunun en önemli nedenlerinden biri ise hakimiyeti altinda yasayan farkli etnik kökene mensup topluluklari, her birinin dil ve din farkliliklarina saygi göstererek, baris, huzur ve güvenlik içerisinde, asirlar boyunca birarada yasatma becerisini göstermesidir. Ayni topraklar üzerinde hakimiyet kuran farkli devletler ise bu basariyi saglayamamis, söz konusu topraklarda bu kadar uzun süreli hakimiyetler yasanmamistir.


TÜRK YURTLARI : 1. Türkiye ... 2. KKTC ... 3. Azerbeycan ... 4. Kazakistan... 5. Özbekistan... 6. Türkmenistan... 7. Kirgizistan... 8. Altay Özerk Cumhuriyeti... 9. Hakas Özerk Cumhuriyeti... 10. Tannu-Tuva Özerk Cumhuriyeti... 11. Tataristan... 12. Baskirdistan... 13. Çuvasistan... 14. Dogu Türkistan... 15. Dagistan... 16. Çeçen-Ingus... 17. Kabardey-Balkar Özerk Cumhuriyeti... 18. Karaçay-Çerkes Özerk Cumhuriyeti... 19. Abhazya Özerk Cumhuriyeti... 20. Acar Türkleri... 21. Ahiska Türkleri... 22. Kirim Türkleri... 23. Kerkük Türkleri... 24. Azeri Türkleri... 25. Horasan Türkleri... 26. Afganistan Türkleri... 27. Tacikistan Özbekleri... 28. Dogu Sibirya Türkleri... 29. Tobol Türkleri... 30. Tatar Türkleri... 31. Baskurd Türkleri... 32. Miser Türkleri... 33. Nogaylar... 34. Stavropol Türkmenleri... 35. Gagavuz Türk Özerk Cumhuriyeti... 36. Balkan Türkleri...

Selçuklu ve Osmanli devletleri basta olmak üzere, Türk Milleti'ni bu cografyayla bütünlestiren ve güçlü kilan unsurlari sadece askeri güçle açiklamak mümkün degildir. Anadolu'yu fetheden, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar dünyanin en karisik ve en hassas bölgesini asirlar boyunca hakimiyeti altinda tutan güç, Türk Milleti'nin özünde var olan ve Türklerin Islam'i kabul etmesiyle birlikte asil kimligini bulan ahlak anlayisidir.

Kuran'da emredilen bu ahlakin baslica özellikleri, dürüstlük ve mertlik, zulümden ve haksizliktan uzak durmak, adaleti her zaman ayakta tutmak, hosgörüden ve uzlasmadan yana olmaktir. Bu özellikler nedeniyledir ki kendilerine tabi olan halklar da her zaman Müslüman Türklerin yönetiminden razi olmus, hatta çogu zaman kendi istekleriyle onlarin yönetimleri altina girmislerdir. En kamil anlamda Osmanli Imparatorlugu'nda tezahür eden bu adaletli yönetim sayesinde tüm Balkanlar'i, Kafkasya'yi ve Ortadogu'yu kapsayan cografyada, üç dine ve muhtelif mezheplere mensup, dilleri, kültürleri, irklari birbirlerinden tamamen farkli milyonlarca insan asirlar boyunca hiçbir zulme maruz kalmadan huzur içinde yasamislardir.
Ancak günümüzde ayni topraklar üzerinde aci, gözyasi, zulüm ve savas bir türlü sona ermemektedir. Balkanlar, Ortadogu ve Kafkaslar'dan olusan ve Türkiye'nin tam merkezinde yer aldigi "Osmanli Cografyasi" halen çok hareketli ve karisik bir yapiya sahiptir. Osmanli Devleti'nin siyasi olarak varliginin ortadan kalkmasinin ardindan bu bölgede olusan bosluk henüz doldurulamamis ve gerçek anlamda bir güven ortami saglanamamistir. Bu durum ayni topraklarda asirlar boyunca örnek bir "birlikte yasama modeli" uygulayan Müslüman Türk Milleti'ne dikkati çekmektedir. Ve bu modelin günümüzde ve gelecekte de sadece Müslüman Türk Milleti tarafindan gerçeklestirilebilecegi gerçegini ortaya koymaktadir. Nitekim son yillarda pek çok devlet adami ve siyaset bilimci, basta Osmanli Devleti olmak üzere, Türk devletlerinin basariyla yürütmüs oldugu adil yönetim sistemini incelemektedir. Bu incelemelerdeki amaç ise, Türklerin gerçeklestirdigi sistemi temel alan, yeni bir yönetim modeli olusturmaktir.

Iste bu kitaptaki amacimiz da, 1900'lü yillarin basindan bu yana savaslarin ve çatismalarin bitmedigi Ortadogu'ya, Balkanlar'a ve Kafkasya'ya kalici barisin getirilebilmesinin, ancak bu tarihi mirasin varisi olan Türkiye'nin liderliginde mümkün olabilecegini göstermektir. Türkiye'nin liderliginde olusturulacak bir birlik, hem çatismalarin sonu olup bölgeye kalici barisi getirecek, hem de tüm bölge ülkelerinin güçlü bir ekonomik isbirligi içerisine girmeleriyle tüm halklarin yasam kalitesini yükseltecektir.

Bu bölgede yasayan devletlerin askeri, siyasi ve ekonomik açidan en güçlü olabilecekleri model, birbirleriyle çatismak yerine güçlerini birlestirmeleriyle olusacak bir modeldir. Ortak bir dis politika bu devletleri dünya siyasetinde büyük bir güç haline getirecektir. Dolayisiyla 21. yüzyila adim attigimiz bugünlerde de Türkiye'nin gelecege dair misyonu, tarihteki Türk devletlerinin büyüklügüne ve sanina yakisir nitelikte olmalidir. Üstelik bu misyon tarihte oldugu gibi bugün de Türk Milleti'ni zirveye tasiyacak, hak ettigi lider devletler arasina dahil edebilecek bir misyon olmalidir. Dünya tarihinin en güçlü devletlerini kurmus, tüm Akdeniz ve Ortadogu cografyasina nizam vermis olan Türk Milleti'nin aramis oldugu çözüm ve çikis yollari, kendi tarihinde mevcuttur.